Biyoteknoloji sektörü, çığır açan yenilikler ve önemli büyüme fırsatları arayan yatırımcılar için bir odak noktası olmaya devam ediyor. 2025 yılına doğru ilerlerken, birçok biyoteknoloji şirketi halka açılmak için hazırlık yapıyor. Bu makale, bu yıl izlenmesi gereken en iyi biyoteknoloji IPO’larının bir özetini sunarak, ana gelişmelerini, finansal sağlıklarını ve potansiyel piyasa etkilerini vurgulamaktadır.
1. Metsera, Inc.
2022 yılında ARCH Venture Partners ve Population Health Partners tarafından kurulan Metsera, hızla kilo kaybı terapileri alanında dikkat çekici bir oyuncu haline geldi. Şirketin ana odak noktası, obeziteyi hedefleyen hem enjeksiyonluk hem de ağızdan alınan ilaçlar geliştirmektir ve GLP-1 mekanizmasını diğer biyolojik yollarla birlikte kullanmaktadır. Önde gelen ürün adayı MET-097i, bir enjeksiyon formülasyonu, orta aşama denemelerinde hastalarda ortalama %11.3’lük bir kilo kaybı göstererek umut verici sonuçlar elde etti.
Ocak 2025’te Metsera, “MTSR” sembolü altında Nasdaq Global Market’te işlem görme niyetiyle halka arz (IPO) başvurusunda bulundu. Şirket, 2024’ün ilk dokuz ayında 156.26 milyon dolarlık bir net kayıp bildirdi; bu, 2023’ün aynı dönemindeki 34.18 milyon dolarlık kaybın önemli bir artışıdır. IPO’dan elde edilecek gelir, MET-097i’nin klinik denemelerini ilerletmek ve genel kurumsal amaçları desteklemek için ayrılmıştır. Kilo kaybı ilaçları pazarının 2030’ların başına kadar en az 150 milyar dolara ulaşması bekleniyor, bu da Metsera’yı potansiyel olarak kârlı bir segmentte konumlandırıyor.
2. Maze Therapeutics
2018 yılında kurulan ve Third Rock Ventures ile Alphabet’in girişim kolu GV gibi önde gelen yatırımcılar tarafından desteklenen Maze Therapeutics, böbrek, kardiyovasküler ve metabolik hastalıklar için hassas ilaçlar geliştirmeye kendini adamıştır. Şirketin özel Maze Compass platformu, ilaç keşfi ve geliştirmeyi bilgilendirmek için insan genetiğini kullanmaktadır. Önde gelen adayları arasında, APOL1 böbrek hastalığının tedavisi için APOL1’i hedefleyen ağızdan alınan küçük molekül inhibitörü MZE829, şu anda orta aşama denemelerinde ve SLC6A19 taşıyıcısının ağızdan alınan inhibitörü MZE782, 2025’in ikinci yarısında ilk verilerin beklenmesiyle erken aşama geliştirmede yer almaktadır.
Ocak 2025’te Maze Therapeutics, yaklaşık 140 milyon dolar toplamak amacıyla 8.75 milyon hisseyi her biri 16 dolardan sunarak ABD’de halka arz başvurusunda bulundu. IPO, şirketin değerini yaklaşık 685 milyon dolar olarak belirledi. Elde edilen fonlar, önde gelen programlarının klinik gelişimini ilerletmek için kullanılacaktır. Maze’in hisseleri, “MAZE” sembolü altında Nasdaq’ta işlem görmeye başladı ve piyasa debutunda mütevazı bir artış yaşadı.
3. HaemaLogiX
Avustralyalı bir biyoteknoloji firması olan HaemaLogiX, kan kanserleri için immünoterapilerin geliştirilmesinde önemli ilerlemeler kaydediyor ve özellikle multipl miyeloma üzerinde yoğunlaşıyor. Şirket, 2025’in ikinci çeyreğinde Avustralya Menkul Kıymetler Borsası’nda (ASX) halka arz (IPO) için hazırlanıyor. Yaklaşan klinik denemelerini desteklemek amacıyla HaemaLogiX, 15 milyon ila 20 milyon dolar arasında bir miktar toplamak için bir ön IPO finansman turu düzenliyor. Şirketin mevcut değeri 154 milyon dolar olup, IPO ile bunu artırmayı planlıyor ve potansiyel olarak ek 50 milyon dolar daha toplayabilir.
Şirketin yönetim kurulu, Mayıs 2024’te katılan eski sağlık bakanı Greg Hunt gibi dikkat çekici isimleri içermektedir ve bu durum firmanın güvenilirliğini ve stratejik yönünü vurgulamaktadır. Toplanan fonlar, HaemaLogiX’in önde gelen immünoterapik ilaç adayı KappaMab’ın klinik denemelerini ilerletmek için kullanılacaktır. Multipl miyeloma tedavileri için küresel pazar önemli ölçüde büyüme potansiyeline sahip olup, yaklaşık 36 milyar dolar değerindedir.
4. CAMP4 Therapeutics
2016 yılında kurulan ve Massachusetts, Cambridge’de bulunan CAMP4 Therapeutics, geniş bir genetik hastalık yelpazesi için tedaviler geliştirmeye odaklanmaktadır. Şirket, gen ifadesini tanımlamak ve modüle etmek için özel RNA Aktüatör Platformunu kullanarak, bilinen genetik nedenlere sahip hastalıkları tedavi etmeyi hedeflemektedir. Henüz gelir elde etmemiş olmasına rağmen, CAMP4, Kaiser Permanente, Enavate Sciences ve 5AM Ventures gibi dikkat çekici destekçilerden destek almıştır.
Eylül 2024’te CAMP4, 11 dolardan 6.82 milyon hisse sunarak 75 milyon dolar toplamak amacıyla ABD’de halka arz başvurusunda bulundu ve şirketin değeri yaklaşık 283 milyon dolar olarak belirlendi. Elde edilen gelir, ürün adaylarının klinik gelişimini finanse etmek için kullanılacaktır. Şirketin hisseleri, “CAMP” sembolü altında Nasdaq’ta işlem görecektir.
5. Aktis Oncology
Hedefe yönelik kanser tedavisi için radyofarmasötiklerin geliştirilmesine odaklanan bir biyoteknoloji şirketi olan Aktis Oncology, yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekmektedir. 2025’in başlarında Aktis Oncology, halka arz için gizli bir başvuru yaptı ve sağlık inovasyonuna yönelik yeniden artan yatırımcı ilgisiyle birlikte halka açılmayı hedefleyen biyoteknoloji girişimlerinin sayısına katıldı. Şirketin platformu, sağlıklı dokuları korurken kanser hücrelerine yüksek potansiyelli radyoaktif izotoplar ileten hedefe yönelik alfa terapilerine odaklanmaktadır. Bu hassas yaklaşım, çeşitli zor tedavi edilen katı tümörlerde tedavi sonuçlarını devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahiptir.
Johnson & Johnson Innovation, Novartis Venture Fund ve EcoR1 Capital gibi güçlü bir yatırımcı sendikası tarafından desteklenen Aktis Oncology, şu anda ön klinik programlarını erken aşama denemelerine ilerletmektedir. Belirli bir IPO tarihi veya değeri açıklanmamış olsa da, sektör gözlemcileri, radyofarmasötiklere yönelik mevcut ivme göz önüne alındığında, teklifin önemli bir ilgi göreceğini beklemektedir. Onkoloji, biyoteknolojide en büyük ve en kârlı alanlardan biri olmaya devam ederken, Aktis bu alandaki en dikkat çekici listelemelerden biri olmaya adaydır.
Sonuç
2025’teki biyoteknoloji IPO’ları, 2022-2023 döneminde nispeten temkinli bir dönemin ardından yatırımcı ilgisinde güçlü bir canlanmayı yansıtmaktadır. Metsera ve Maze Therapeutics gibi şirketler zaten başarılı debutlar yaparken, HaemaLogiX ve Aktis gibi diğerleri de listeleme hazırlığı yapmaktadır. Sektör, bir kez daha fırsatlarla dolu. Ancak, herhangi bir yatırımda olduğu gibi, biyoteknoloji IPO’ları da düzenleyici engeller, klinik deneme sonuçları ve piyasa dalgalanmaları gibi riskler taşımaktadır.
Yatırımcılar için, her şirketin bilimsel durumu, ürün hattının olgunluğu, liderlik güvenilirliği ve finansal sürdürülebilirliği hakkında bilgi sahibi olmak kritik öneme sahiptir. Bu IPO’lar yalnızca finansal fırsatları temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda sağlık hizmetleri inovasyonundaki önemli ilerlemeleri de işaret eder ve bu ilerlemeler, önümüzdeki yıllarda tedavi paradigmasını yeniden şekillendirebilir.